
Dünyaya Fenerbahçeli olarak geldik seviyoruz iyi günde kötü günde destekliyoruz tamam da takımın kazanması bile işkenceyle. Rıdvan Dilmen'in söylediği gibi 3 dakikalık maç görüntüsünü izleyen birisi süper maç olmuş fikrine kapılabilir ama maçı izlemek zulüm gibi. Yine mücadele etmiyor takım yine umursamaz ve temposuz futbol oynuyoruz ama Aziz Yıldırım öyle ileri görüşlü bi adammış ki Alex De Sousa gibi bir çilingiri almış bu takıma. O olmasa pozisyona da giremeyeceğiz.
Velhasıl kelam Antalyasporun yediği 2. golü halısahada ne atıyoruz ne yiyoruz. Ne kadar kötü oynasa da Fenerbahçe dalgaya dalgınlığa gaza gelmeye gelir mi? 7 de 7 yapmak çok kötü oynarken bile tartışmasız güzel. Elbette ileri ki haftalarda tempo da kazanacaktır oyun. En önemlisi de kazanmaya alışmak, geçen yıl kaybolan özgüvenin geri gelmesi.
Daniel Guiza'ya sezon başında gelen teklifleri geri çeviren Aziz Yıldırım sanıyorum çok pişmandır. Forvet olarak son vuruş kabiliyetiyle alınan arkadaş ilk günlerinde de gol atamıyordu ancak pres yapıyordu rakibi bozuyordu şimdi o meziyetleri de kalmadı. Artık gücü de yok morali de yok güveni de yok ama unutulmasın taraftarın da sabrı yok.Kaçırdığı 2 karşı karşıya pozisyon var ki yaptığı vuruş 90'lı yıllarda kaleciye geri pasın serbest olduğu dönemdeki geri pastan farksız.Bu golleri atamayacaksa ne anlamı vardı en azından karizması olan Mateja Kezman'ı göndermenin?
Cristoph Daum'un sürekli aynı kadroyla oynaması yedekleri de kötü etkiliyori. En basit örnek Uğur Boral, oyuna girdiğinden maçın bitimine kadar hiç mi olumlu birşey yapmaz futbolcu.Zaman zaman oynatsa Andre Santos'un sakatlık var ceza durumu var Uğur da kendini hazırlasa bu arada. Beklerken kulübede Semih'den de hiç ders almıyorlar, form durumlarını en azından sabit tutabilirler, kendilerini hazır tutmayı bırak geriye doğru da gidiyor yazık.
Son söz eyvallah kazanıyorsunuz 7 maçta 7 galibiyet inanılmaz güzel ama birazcık formanın hakkını verin o da bize yeter...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder