29 Eylül 2009 Salı

Şampiyonlar Ligi Maç Günü 3

Şampiyonlar ligi 2. maç haftasında 3. maç gününe geldik. 21.45' i sabırsızlıkla bekletecek fikstür üzerinde çok keyifli bir maç görünmüyor.

İlk maçlarda Liverpool' a kök söktüren Debrecek Lyon'a sürpriz yapar mı bilinmez. Lyon' da Lisandro Lopez ile Michel Bastos'un yanı sıra Jean-Alain Boumsong, Cesar Delgado ve Bodmer de sakatlık nedeniyle kadroda olmayışı gol yollarında sıkıntı çıkarabilir. Bu eksikler yanına maçın Lyon açısından deplasmanda oluşu ve ilk maçta İngiltere'de sadece 1 gol yiyen sıkı Debrecen savunması sıkıntı yaratabilir kısır bir maç bekliyor bana kalırsa.

"""Gerçekten de kısır bir maç oldu ilk devre 0-3 öne geçen Lyon ikinci yarıda bir gol daha bulunca 0-4 tahminimizi alt üst etti"""

Günün zevkli geçmeye aday Fiorentina - Livepool kapışmasında ise İngiliz takımlarının deplasmanda kendilerini çok kasmamaları yenilmek yerine beraberlik ve 1 gol atıp üzerine yatmaları artık alışılan bi durum.Mor menekşelerde teknik direktör Cesare Prandelli, kart cezalısı Alberto Gilardino'yu muhtemelen çok arayacaktır. Kuyt - Torres - Gerard üçlüsü atıp sonra oyunu soğutabilirler. Maç beraberlikle de kilitlenebilir.

"""Gecenin sürprizini de bulduk, şampiyonlar ligi gediklisi Liverpool hiçbir varlık gösteremedi Fiorentina karşısında 2-0"""

Rubin - İnter maçı için haftasonu şok yaşayan İnter avrupa arenasına çok alışık. Bu yıl Mourinho ile daha büyük hedefler içindeler. Eksik gedik bir yana İnter tecrübesiyle geçer Rubini.

"""Eksik gedik dedik de maç içinde 10 kişi kalmalarından ziyade kafalarının İtalyada olduğunu hesaba katmamışız 1-1"""

Barcelona - Dinamo Kiev maçında kazanandan ziyade kaç gol izleriz bahsi söz konusu. Keşke Kiev erken bir gol bulsa da oyun birazcık zevkli hale gelse de çok zor.

"""Barcelona istediği gibi futbol oynuyor her rakibe, ilk yarı 1 ikinci yarı 1 tane daha 2-0 rölantide bitirdiler maçı"""

Rangers - Sevilla maçında Rangers için gol yollarındaki sıkıntı bitmedi bi türlü. Liglerinde üç maçtır gol atamadılar. Sevilla ise forvet olarak çok beğendiğim Fabiano ile günün deplasman galibiyetlerinden birini alabilirler.

"""Sevilla kazanır dedik güzel hoş da deplasmanda 1-4 lük skor da ayıp be kardeşim"""

Arsenal - Olympiakos maçı için Zico'yu takımın başına getiren yunan ekibi 5 maçlık liglerinde 4 galibiyet avrupada şampiyonlar ligi elemenlerinde 4 te 4 galibiyet oranıylar başarılı performanslarını sürdürüyorlar. Arsenal ise Standard Liège maçında sevenlerini daha 5. dakikada 2-0 mağlup duruma düşmesiyle şoke etmiş biz Türklere özgü geri dönüşü kıskanmış olacak ki 2-3 galibiyete ulaşmışlardı. Bu yıl çok gol atıyor Arsenal ama eksi yanları rahat gol de yiyorlar. Takımda as 2 kalecinin olmayışıyla kaleyi genç Mannone' ye teslim etti Wenger ama zaten takımın bizlerin paf takımı gibi. En fazla golü izleyebileceğimiz maçlardan biri olabilir.

"""Gol geç gelince kilitlendi oyun Arsenal 2 tane gol bulabildi, Olympiakos beklentimin altında kaldı"""

26 Eylül 2009 Cumartesi

Antalyaspor 1 - Fenerbahçe 2


Dünyaya Fenerbahçeli olarak geldik seviyoruz iyi günde kötü günde destekliyoruz tamam da takımın kazanması bile işkenceyle. Rıdvan Dilmen'in söylediği gibi 3 dakikalık maç görüntüsünü izleyen birisi süper maç olmuş fikrine kapılabilir ama maçı izlemek zulüm gibi. Yine mücadele etmiyor takım yine umursamaz ve temposuz futbol oynuyoruz ama Aziz Yıldırım öyle ileri görüşlü bi adammış ki Alex De Sousa gibi bir çilingiri almış bu takıma. O olmasa pozisyona da giremeyeceğiz.

Velhasıl kelam Antalyasporun yediği 2. golü halısahada ne atıyoruz ne yiyoruz. Ne kadar kötü oynasa da Fenerbahçe dalgaya dalgınlığa gaza gelmeye gelir mi? 7 de 7 yapmak çok kötü oynarken bile tartışmasız güzel. Elbette ileri ki haftalarda tempo da kazanacaktır oyun. En önemlisi de kazanmaya alışmak, geçen yıl kaybolan özgüvenin geri gelmesi.

Daniel Guiza'ya sezon başında gelen teklifleri geri çeviren Aziz Yıldırım sanıyorum çok pişmandır. Forvet olarak son vuruş kabiliyetiyle alınan arkadaş ilk günlerinde de gol atamıyordu ancak pres yapıyordu rakibi bozuyordu şimdi o meziyetleri de kalmadı. Artık gücü de yok morali de yok güveni de yok ama unutulmasın taraftarın da sabrı yok.Kaçırdığı 2 karşı karşıya pozisyon var ki yaptığı vuruş 90'lı yıllarda kaleciye geri pasın serbest olduğu dönemdeki geri pastan farksız.Bu golleri atamayacaksa ne anlamı vardı en azından karizması olan Mateja Kezman'ı göndermenin?

Cristoph Daum'un sürekli aynı kadroyla oynaması yedekleri de kötü etkiliyori. En basit örnek Uğur Boral, oyuna girdiğinden maçın bitimine kadar hiç mi olumlu birşey yapmaz futbolcu.Zaman zaman oynatsa Andre Santos'un sakatlık var ceza durumu var Uğur da kendini hazırlasa bu arada. Beklerken kulübede Semih'den de hiç ders almıyorlar, form durumlarını en azından sabit tutabilirler, kendilerini hazır tutmayı bırak geriye doğru da gidiyor yazık.

Son söz eyvallah kazanıyorsunuz 7 maçta 7 galibiyet inanılmaz güzel ama birazcık formanın hakkını verin o da bize yeter...

25 Eylül 2009 Cuma

Günün maçı

6 haftası geride kalan TSL de izlediğim en derli toplu takımlardan bir tanesi Gençlerbirliği. Malmo' den transfer edilen Labinot Harbuzi, geçen yıl Sakaryaspor'dan gelen Mustafa Pektemek ve tabii ki Kahe son 3 maçta takımın attığı 8 golün 7 sini paylaştılar. Beşiktaş maçında Thomas Doll' un getirdiği disiplinle iyi savunma yapabildiklerini de gösterdiler. 3. haftada oynadıkları maçta son pas ve vuruşlarda akıllı tercihler yapabilseler Beşiktaş'ı da yenebileceklerdi. Trabzonspor hakkında ne desek her zaman ters köşe yapabilecek bir takım. Geçen yıl kendi evlerinde kaybettikleri Denizlispor ve düşen Konyaspor maçları onları şampiyonluk yanında Ersun Yanal'ı da kaybettiler. Lige çok iyi oynadıkları Sivasspor maçı ile başladılar sonrası yine bir düşüş ardından bol gollü geri dönüş. Bu sezon 6 maçta Trabzonspor' un gol yemediği maç yok. Forvet ikilisi Umut Bulut - Gökhan Ünal' ı hiç beğenmiyorum ama o kadar çok pozisyona giriyorlar ve zorluyorlar ki öyle ya da böyle gol de atıyorlar. Kahe'yi durdurabileceğini sanmıyorum Tranbzonspor defansının. Gençlerbirliği atar, Trabzonspor atar maç 1-1 e kilitlenmezse 2. golü atacak takımın maçı alacağını düşünüyorum.Muhtemel skor 2-1 ama hangisi kazanır çok zor.

Tercihim 2,5 gol üstü Güven 7/10 :) Kazandı

Hernan Jorge Crespo



Genoa - Juventus maçı İtalya Serie A' da alışılmış sertliğin yanında müthiş tempolu ve keyif veren bir maçtı. Maçın başında Juventus' a dönen ibre ilerleyen dakikalarda bu yılın göze batan futbolu ve başarılı sonuçlar alacağı belli olan Genoa' nın hırsıyla 2-1 e geldi. Ardından tecrübe konuştu 85. dakikada David Trezeguet maçın sonucunu getiren golü atınca 2-2 maçın sonucu çıktı ortaya. Son yıllarda izlediğim en güzel Serie A maçlarından biriydi.


Maçın haricinde Hernan Jorge Crespo' ya dikkat çekmek istiyorum. 1993–1996 yılları arasında River Plate' deki 62 maçtaki 24 gollük performansı onu 21 yaşında Parma'ya getirdi. İtalya ligine çabuk alışan Crespo 116 maçta 61 golle neredeyse 2 maçta 1 gollük çok iyi bir performans sergiledi. 2000 yılında Lazio'ya geçerken £16 milyon peşin para ile Matias Almeyda ve Sérgio Conceição karşılığında dünya transfer rekorunu kırdı. Burada da 54 maçta 39 gollük performansı ona İnter yolunu açtı. İnter macerası başladığında düşüşü başladı Crespo'nun. Sırayla Chelsea, Milan(kiralık), İnter(kiralık) ve son olarak 34 yaşında Genoa'nın yolunu tuttu. 34 yaşında küllerinden doğarcasına 3 maçta 2 golle başladı sezona. Dün gece takımını 2-1 öne geçirirken Mesto'nun mükemmel ortasına yaptığı kafa vuruşu topun Buffon'un önünden 90'la buluşması müthişti. Her yönüyle tecrübe ve kalite kokan gol Crespo'nun bu yıl da keyif vereceğinin göstergesi...

24 Eylül 2009 Perşembe

24 Eylül Günün Seçimleri

NEUCHATEL XAMAX - BELLINZONA üst Maç sonucu 4-1 :) Kazandı
GENOA - JUVENTUS üst Maç sonucu 2-2 :) Kazandı
MOUSCRON - ANDERLECHT 2 Maç sonucu 1-2 :) Kazandı

Genoa v Juventus

İtalya Serie A da, İnter'in tek rakibi olarak görünen Juventus sezona da çok iyi başladı. Luigi Ferraris stadına yenilgisiz hatta 4 te 4 ile gidiyorlar ki Roma ve Lazio deplasmanlarından alınan 3 er puanlar da bu 4 maçın içinde. Genoa tarafındaysa Uefa Avrupa Ligi yorgunluğuyla çıktıkları Chievo deplasmanından elleri boş döndüler. Bugun Juventus da ciddi eksikler var Del Piero, Cannovaro, Diego, Tiago, Salihamidziç ve Sissoko. Juventus'un bu sezon gol atmadığı maç yok Genao'nın ise evinde 3 golden az attığı takım yok. Bu kadar eksiğe rağmen Juventus'un en az 1 gol atacağını, Genoa'nın da en az Juventus kadar gol atacağını düşünüyorum.

Maç öyle ya da böyle 2,5 üste gider Güven 8/10 :) Kazandı

Genoa yenilmez Güven 7/10 :) Kazandı

Horoz Dövüşü

Formalar sarı lacivert ve sarı kırmızı olup boğazın iki yakasının güzide kulüplerinin maçı olsa normal bir fotoğraf olurdu. Arsenal - West Bromwich Albion Carling Kupası maçında Jerome Thomas 17 yaşındaki Jack Wilshere'ı gözüne kestirmiş kestirmesine de kırmızıyı alıp soyunma odasının yolunu tutmuş..

23 Eylül 2009 Çarşamba

1 yıl olmuş bile


Hayatı, futbolu, kanserle dalga geçmeyi herşeyden önce de Beşiktaş'ı seven bir duayendi. Top kanserden sekmişti ama zatürreyle kontripiye de bıraktı onu. 1 yıl olmuş özledik sivri dilini, isimlerden bahsederken herkese olan saygısından İbrahim yerinde İbrahim Üzülmez, Cristoph Daum deyişini. Ruhun şad olsun...

El Madrigal' de Eylül Akşamı

Büyük beklentilerle geçtim Ntv'nin karşısında, bomba transferlerden sonra ilk kez izledim Real Madridi. Hiç de tatmin olmadım. C.Ronaldo 2. dakikada yaptı yine yapacağını güzel bir vuruşla. Daha bir heveslendim haftasonu Fenerbahçe - İBB işkencesinden sonra. Sonrasında 10 kişi kalan Villareal 2. devrede oyunu dengeledi hatta gol olabilecek pozisyonlar bile ürettiler üretmesine de İspanya günlerini aratan Nihat'ı, Villareal de arayacak sanki. Nilmar eridi gitti Madrid defansının arasında. Sonrasında gelen Kaka'nın penaltısı maçın skorunu getirdi 0 - 2. Barcelona' yı izledikten sonra daha çok ekmek yemesi lazım Real Madrid'in. Bu takımın forvetinin Higuain olmayacağı da gayet açık. Pellegrini, 3 puan aldıkları El Madrigal deplasmanında 10 kişilik Villareal'den gol yemediği için defansına övgüler sıralamış...

Sen neymişsin be Abi !!

Mevkisinde Güney Amerikanın en iyisi diye geldi bir tane akılda kalan en iyi oyunu yok. Ancak Maldonado'nun Flamengo'ya gelişiyle birlikte yükselişe geçti ve Brezilya basınında"Highlander/İskoçyalı" adlı filmdeki kahramana benzetmişler. Gözden ırak olsun gönülden de ırak...

Bologna v Livorno

Bologna v Livorno

Her ne kadar istatistikler yalancı çıkarsa da bizi 4 haftası geride kalan Serie A da iki takımda 1 er gol atabilmiş. Bu kadar gol kısırı iki takımın maçında da alt seçeneğini denemek lazım.

Seçimim 2,5 gol altı

Maç sonucu 2-0 :)

Villarreal v Real Madrid

Villarreal v Real Madrid

Harcadığı inanılmaz paralarla Championship manager oynarken bile alınması zor olan isimleri kadrosuna katan Real Madrid parayla saadet olmaz lafını yutturacak gibi söyleyene. Takımın gol atma potansiyeli çok güçlü. Villareal ise iki yıl öncesine kadar Nihat sayesinde ülkemizde yeterince takip edilen bir takım olmuştu. Sezona Nihatın yerine Nilmar'ı alarak başladılar ama hiç de iyi başlamadılar. 3 maç sonunda henüz galibiyetleri yok ki bu maçta da yenileceklerini düşünüyorum. Maça oynanacak bahis konusunda ise üst seçeneğinin daha garanti buluyorum.

Real Madrid kazanır 8/10 :)
2,5 gol üstü 9/10 :(

Maç sonucu 0-2

Çok oluyorlar

Santander'i de deplasmanda 4-1 yendiler. Topu ayaklarına geldiğinde mahalle maçında büyük abilerin topu küçüklere vermeyişi gibi sinir bozucu pas trafiğiyle rakiplerini yormak bir yana deli ediyorlar. Daha 2 yıl önce takımın herşeyi Ronaldinho, ardından Deco ve bu yıl Etoo ayrıldı bu takımdan. Git gide büyüyen Messi yanına Zlatan gerçekten fazla oldu. İtalya' nın ligi süpüren İnter deplasmanında da yaptılar aynı pis oyunu ama girmedi top kaleye tek kale oyunda. Bakalım bunun sonu nereye varacak...

Uçan Balonlar



Andre Dos Santos, Brezilya’nın Konfederasyon Kupası’ndaki kadrosunda da yer almıştı. Maçları izlerken neredeyse tüm takım oyuncularının hangi takımda oynadıklarını bildiğimiz milli takımda bize yabancıydı Dos Santos. Ardından Milan, Roma, Barcelona ve Real Madrid gibi Avrupa’nın devlerinin de transfer listesinde yer aldığı haberleri Fenerbahçe'ye transferinden sonra gündeme düştü. Daha ilk hazırlık maçında attığı mükemmel gol, sonrasında Sivasspor maçında son dakikalardaki depar üzerine son vuruşu, Sevilla ve CSKA Moskova maçları dışında akıllarda kalan tek 90 dakikası olmayan Uğur Boral'dan sonra ilaç gibi gelmişti Fenerbahçe tribünlerine.



Cristian Oliviera Baroni ise Appiah ve Aurelio'dan sonra 1 yıl Maldonado ile Josico'ya katlanan bizler için 'eh işte' lerde geçti 6 hafta.



Takımın 6' da 6 ile kayıpsız devam ediyor, Daum memnun ama memnun olmayan tribündeki ve ekran başındaki Fenerbahçeli.



Brezilya gibi idman alışkanlığının çok zayıf olduğu, futbolcuların rahatlıklarıyla bilindiği bir ortamdan gelip R.Koch'un antrenman temposuna alışmak her yiğidin harcı değildir. Yetmezmiş gibi haftada 2 maç oynadıktan sonra bu futbolculardan iyi futbol beklemek hayalciliktir. Kulübende iyi alternatiflerin varken de revizyon vaktidir bu futbolcular tempoya alışana kadar dinlendirilmeliler. Sezon başında şişirilen balonlar kaliteli ama helyum takviyesine ihtiyaçları var...