10 Kasım 2009 Salı

Önünde saygıyla eğiliyoruz Atam rahat uyu...



Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”

Mustafa Kemal Atatürk


1981 - 193~~

23 Ekim 2009 Cuma



Dün gece Steau Bükreş - Fenerbahçe maçını 1 gün önceden taktiksel olarak TNT kanalının test yayınına başlayacağını duyuran Digiturk'den izledik daha doğrusu izlemeye çalıştık. Cine 5 le başlayan ardından Teleon, Digiturk le devam edip en son dijital platforma 2010 Türkiye Super Ligi naklen yayınları amacıyla kurulan Dsmart sayesinde zaten evlerimiz receiver çöplüğüne dönüşmüş durumda. Maçın yayınını sırasında izleyicinin maç zevkine turp suyu sıkan ve izleme hakkını linç eden, maçı bırakıp sözcülüğe soyunan kendini bilmez Emre Tilev'e, ekranı kocaman iğrenç Dsmart logosunu yerleştirme emri veren Aydın Doğan'ın tetikçisi yöneticisine, Wolfsburg - Beşiktaş maçında başka dijital platformlardan yayınlanmayacak açıklamalarıyla yalan söyleyen Ertem Şener'e sevgi saygı ve tüm hörmetlerimi gönderiyorum. Allahtan kazandı Fenerbahçe de buradaki nezaketimi koruyabildim. Maçtaki mücadeleden çok sizi izledik. Zaten alacağım yoktu dünyada tek maçları yayınlayan Aydın Doğan' ın Dsmartı olsa bu saatten sonra bedava verseniz de almam. Size yapılan yüksek vergi ıvır zıvır az bile...

22 Ekim 2009 Perşembe

Günün Uefa Maçları


Panathinaikos - Sturm Graz
Galatasaray'ın grubundaki iki rakibi de Galatasaray' a karşı izlemiştik. Özellikle Panathinaikos cezalı Cisse' nin yokluğunu müsait pozisyonları harcayarak çok aradılar. Grubun en zayıf halkası Sturm Graz, İstanbul'dan sonra zorlu Yunanistan deplasmanına çıkıyor. Şampiyonlar liginde başarılı performanslarına alışık olduğumuz yunan ekibi için kendi sahalarında ki ikinci maçında Dinamo Bükreş - Galatasaray çekişmesinde avantajlı duruma geçmek için ateşli seyircisi ve kaliteli kadrosuyla kazanmaya yakın olan taraf.

Tahminim

Panathinaikos kazanır Güven 8/10 KAZANDI :)


Benfica - Everton
Portekiz temsilcisi Benfica kadrosu hücum gücü çok yetenekli ve Dünya üzerinde piyasası olan isimlerden kurulu. Javier Saviola, Oscar Cardozo, Nuno Gomes, Keirrison ve orta sahadaki Pablo Aimar bu yıl özellikle Portekiz Premier Ligde rakip fileleri gol yağmuruna tuttular. Avrupa Kupası eleme turunda Ukrayna temsilcisini Estadio da Luz stadyumunda 4-0 ve Beyaz Rusya takımı BATE' yi 2-0 la geçtiler. Bu golcü takım Avrupa Kupası deplasmanlarında ise AEK' ya ve adı şanı duyulmamış Ukrayna temsilcisine kaybettiler. Aslında Portekiz temsilcisinin geçmiş yıllardaki deplasman karnesine bakıldığında da hep aynı yenilgiler göze çarpmakta.
İngiliz temsilcisi Everton her ne kadar Avrupa kupası maçlarından ziyade ligi düşünür bir havada eksik kadrolar ve açıklamaları yapsalar da gerek Premier ligin müthiş temposu ve kadro kalitesiyle Avrupadaki maçlarına kondisyon ve mental olarak daha hazır ve ezici üstünlükleri bulunmakta. Bu durum özellikle kalbur üstü takımlar Man Utd - Chelsea - Arsenal de görülse de ligin daha ortalama takımlarının futbol kaliteleri de tartışmasız daha üstün.
Bu akşam ki maça gelirsek Everton tuzu kuru durumda. İki maçta aldıklar toplam 6 puan onlara bu deplasman öncesinde rahatlık vermekte ve kaybedecekleri puanın telafisi için de Goodison Park da iki maçı bulunmakta. Bu sebeple kadroda Yebo, Piennar, Leon Osman, Phil Neville, Jagielka, Neill ve Neitinga isimleri eksik olsa da Cahill - Saha - Jo - Yakubu çok kaliteli isimler. Sonraki iki maçta deplasmana gidecek Benfica kazanmak zorunda.

Tahminim

Benfica kazanır Güven 6/10 KAZANDI :)

2,5 gol üstü Güven 7/10 KAZANDI :)

Bol şans

5 Ekim 2009 Pazartesi

Fenerbahçe : 3 - Gençlerbirliği : 0


Gündüz maçları sonunda yenilgisiz Eskişehirspor ile Galatasaray'ın yenilmesiyle Türkiye Süper Liginde yenilgisiz iki takımın maçı etiketiyle başladı maç. Daha önce Trabzonspor ve Beşiktaş maçlarında izlediğim Gençlerbirliği; prensipli, oyunu bırakmayan, teknik kapasitesi yüksek ve iyi pas yapan bir takım. Gündüz maçlarında ezeli rakip Galatasaray'ın kaybetmesi ve 7 de 7 ile tarihin tekrarı maçı hem bir rekor kırma hem de daha 8 hafta sonunda 5 puan fark yapma anlamı taşıyordu.

Gün boyu sağanak şeklinde yağan yağmur, bol pas yapan takımı bozabileceği hakkında soru işaretlerim vardı. Ancak maçın başlamasıyla birlikte görülen tempo zevkli geçeceğinin işaretlerini veriyordu. Daha 13. dakika da Guiza'nın indirdiği topa büyük kaptan Alex kalitesinde bir golle 1-0 öne geçirdi takımını. 3 haftalık aradan sonra formasında kavuşan Emre ile git gide takıma ve ülke futboluna alışan Cristian o kadar pozitif ve hırslı bir futbol oynadılar ki dün onları izlemekten keyif almayan yoktur sanırım, izlemeyenler ise çok şey kaybettiler. Ciddiyetsiz Kazım' ın yerine Mehmet Topuz' un hırs ve presi de eklenince ayağa paslarla iyi futbol oynayabilen Gençlerbirliği kendi sahasında maç boyunca boğuldu.

Fenerbahçe taraftarının takımdan beklediği dünkü skordan çok dünkü hırs. Formanın hakkını verme dediğimiz de bu aslında. 3-0 a gelmiş skora dakikaların 90+ ları gösterdiğinde bile 3-4 kişi koşuyla atağa kalkan ve top kaptırıldığında geri dönüp boğucu bir pres hem keyif veriyor hem de bu tür hareketler rakibin oyununu bozup hataya zorlayarak skor avantajını ele geçirmeye yarıyor.

Sekiz maçlık galibiyet rekoru önceki 7 maçta hiç de keyif vermemişti. Ancak dün gece oynanan futbolu gelecek haftalarda iyice forma giren takımdan göreceğimiz aşikar.

Alex de Sousa tartışmasız, istatistiklerin dışında Fenerbahçe'ye katkısı, gelmiş geçmiş en iyi yabancı futbolcudur. Yabancı kısmını kaldırırsak bile Efsane Lefter'i izleyemedik. Hep o anlatıldı bize ancak Rıdvan'ı izleyen bir nesil olarak kendisi Kadıköy'e boğanın yerine heykeli dikilmeli diyorsa başka söze hiç gerek yok.

2 Ekim 2009 Cuma

Günün maçı




Schalke takımını hep Trabzonspora benzetiyorum. Bu kadar dengesiz ne yapacağı belli olmayan bir takım olamaz. Magath gibi şampiyon hocayla başladılar 2009 - 2010 sezonuna geçen yıl başarısız tamamlanan 8. 'lik performansından sonra. Daha üst basamakları hedefliyorlar bu yıl ve Wolfsburg'un yaptığını yapabileceklerini göstermek istiyorlar ateşli taraftarlarına. Ancak yine işler bi iyi bi kötü gidiyor. Trabzonspor'un içerdeki müthiş taraftarı karşısındaki stresini sanki onlar da yaşıyor. Önce Freiburg faciası sonra ellerine kadar gelen ispat maçında Wolfsburg'a kaybettiler. Her ne kadar bu yıla kötü başlasa da Dortmund'u deplasmanda kazanabiliyorlar.

Schalke de Jefferson Farfan ve Kevin Kuranyi çok formdalar. Bu sefer ki rakipleri ise Skibbe'nin takımı Frankfurt. Werder Bremen'i ilk maçta deplasmanda yenebileceklerini gösterdiler. Mütevazi transferleriyle pozitif futbol oynamaya çalışan bir takım Frankfurt. 7 haftası geride kalan Bundesliga da ilk kez geçen hafta Stutgart karşısında dağıldılar.Schalke için 2 haftalık evinde mağlubiyetler için 60.000 kişilik dev korodan özür vakti. Kontratak dışında silahı olmayan Frankfurt için de Stutgarttan sonra ikinci mağlubiyet zamanı.

Tahminim

Schalke kazanır Güven 8/10

Schalke -1 Güven 7/10

Schalke İY Güven 7/10

29 Eylül 2009 Salı

Şampiyonlar Ligi Maç Günü 3

Şampiyonlar ligi 2. maç haftasında 3. maç gününe geldik. 21.45' i sabırsızlıkla bekletecek fikstür üzerinde çok keyifli bir maç görünmüyor.

İlk maçlarda Liverpool' a kök söktüren Debrecek Lyon'a sürpriz yapar mı bilinmez. Lyon' da Lisandro Lopez ile Michel Bastos'un yanı sıra Jean-Alain Boumsong, Cesar Delgado ve Bodmer de sakatlık nedeniyle kadroda olmayışı gol yollarında sıkıntı çıkarabilir. Bu eksikler yanına maçın Lyon açısından deplasmanda oluşu ve ilk maçta İngiltere'de sadece 1 gol yiyen sıkı Debrecen savunması sıkıntı yaratabilir kısır bir maç bekliyor bana kalırsa.

"""Gerçekten de kısır bir maç oldu ilk devre 0-3 öne geçen Lyon ikinci yarıda bir gol daha bulunca 0-4 tahminimizi alt üst etti"""

Günün zevkli geçmeye aday Fiorentina - Livepool kapışmasında ise İngiliz takımlarının deplasmanda kendilerini çok kasmamaları yenilmek yerine beraberlik ve 1 gol atıp üzerine yatmaları artık alışılan bi durum.Mor menekşelerde teknik direktör Cesare Prandelli, kart cezalısı Alberto Gilardino'yu muhtemelen çok arayacaktır. Kuyt - Torres - Gerard üçlüsü atıp sonra oyunu soğutabilirler. Maç beraberlikle de kilitlenebilir.

"""Gecenin sürprizini de bulduk, şampiyonlar ligi gediklisi Liverpool hiçbir varlık gösteremedi Fiorentina karşısında 2-0"""

Rubin - İnter maçı için haftasonu şok yaşayan İnter avrupa arenasına çok alışık. Bu yıl Mourinho ile daha büyük hedefler içindeler. Eksik gedik bir yana İnter tecrübesiyle geçer Rubini.

"""Eksik gedik dedik de maç içinde 10 kişi kalmalarından ziyade kafalarının İtalyada olduğunu hesaba katmamışız 1-1"""

Barcelona - Dinamo Kiev maçında kazanandan ziyade kaç gol izleriz bahsi söz konusu. Keşke Kiev erken bir gol bulsa da oyun birazcık zevkli hale gelse de çok zor.

"""Barcelona istediği gibi futbol oynuyor her rakibe, ilk yarı 1 ikinci yarı 1 tane daha 2-0 rölantide bitirdiler maçı"""

Rangers - Sevilla maçında Rangers için gol yollarındaki sıkıntı bitmedi bi türlü. Liglerinde üç maçtır gol atamadılar. Sevilla ise forvet olarak çok beğendiğim Fabiano ile günün deplasman galibiyetlerinden birini alabilirler.

"""Sevilla kazanır dedik güzel hoş da deplasmanda 1-4 lük skor da ayıp be kardeşim"""

Arsenal - Olympiakos maçı için Zico'yu takımın başına getiren yunan ekibi 5 maçlık liglerinde 4 galibiyet avrupada şampiyonlar ligi elemenlerinde 4 te 4 galibiyet oranıylar başarılı performanslarını sürdürüyorlar. Arsenal ise Standard Liège maçında sevenlerini daha 5. dakikada 2-0 mağlup duruma düşmesiyle şoke etmiş biz Türklere özgü geri dönüşü kıskanmış olacak ki 2-3 galibiyete ulaşmışlardı. Bu yıl çok gol atıyor Arsenal ama eksi yanları rahat gol de yiyorlar. Takımda as 2 kalecinin olmayışıyla kaleyi genç Mannone' ye teslim etti Wenger ama zaten takımın bizlerin paf takımı gibi. En fazla golü izleyebileceğimiz maçlardan biri olabilir.

"""Gol geç gelince kilitlendi oyun Arsenal 2 tane gol bulabildi, Olympiakos beklentimin altında kaldı"""

26 Eylül 2009 Cumartesi

Antalyaspor 1 - Fenerbahçe 2


Dünyaya Fenerbahçeli olarak geldik seviyoruz iyi günde kötü günde destekliyoruz tamam da takımın kazanması bile işkenceyle. Rıdvan Dilmen'in söylediği gibi 3 dakikalık maç görüntüsünü izleyen birisi süper maç olmuş fikrine kapılabilir ama maçı izlemek zulüm gibi. Yine mücadele etmiyor takım yine umursamaz ve temposuz futbol oynuyoruz ama Aziz Yıldırım öyle ileri görüşlü bi adammış ki Alex De Sousa gibi bir çilingiri almış bu takıma. O olmasa pozisyona da giremeyeceğiz.

Velhasıl kelam Antalyasporun yediği 2. golü halısahada ne atıyoruz ne yiyoruz. Ne kadar kötü oynasa da Fenerbahçe dalgaya dalgınlığa gaza gelmeye gelir mi? 7 de 7 yapmak çok kötü oynarken bile tartışmasız güzel. Elbette ileri ki haftalarda tempo da kazanacaktır oyun. En önemlisi de kazanmaya alışmak, geçen yıl kaybolan özgüvenin geri gelmesi.

Daniel Guiza'ya sezon başında gelen teklifleri geri çeviren Aziz Yıldırım sanıyorum çok pişmandır. Forvet olarak son vuruş kabiliyetiyle alınan arkadaş ilk günlerinde de gol atamıyordu ancak pres yapıyordu rakibi bozuyordu şimdi o meziyetleri de kalmadı. Artık gücü de yok morali de yok güveni de yok ama unutulmasın taraftarın da sabrı yok.Kaçırdığı 2 karşı karşıya pozisyon var ki yaptığı vuruş 90'lı yıllarda kaleciye geri pasın serbest olduğu dönemdeki geri pastan farksız.Bu golleri atamayacaksa ne anlamı vardı en azından karizması olan Mateja Kezman'ı göndermenin?

Cristoph Daum'un sürekli aynı kadroyla oynaması yedekleri de kötü etkiliyori. En basit örnek Uğur Boral, oyuna girdiğinden maçın bitimine kadar hiç mi olumlu birşey yapmaz futbolcu.Zaman zaman oynatsa Andre Santos'un sakatlık var ceza durumu var Uğur da kendini hazırlasa bu arada. Beklerken kulübede Semih'den de hiç ders almıyorlar, form durumlarını en azından sabit tutabilirler, kendilerini hazır tutmayı bırak geriye doğru da gidiyor yazık.

Son söz eyvallah kazanıyorsunuz 7 maçta 7 galibiyet inanılmaz güzel ama birazcık formanın hakkını verin o da bize yeter...

25 Eylül 2009 Cuma

Günün maçı

6 haftası geride kalan TSL de izlediğim en derli toplu takımlardan bir tanesi Gençlerbirliği. Malmo' den transfer edilen Labinot Harbuzi, geçen yıl Sakaryaspor'dan gelen Mustafa Pektemek ve tabii ki Kahe son 3 maçta takımın attığı 8 golün 7 sini paylaştılar. Beşiktaş maçında Thomas Doll' un getirdiği disiplinle iyi savunma yapabildiklerini de gösterdiler. 3. haftada oynadıkları maçta son pas ve vuruşlarda akıllı tercihler yapabilseler Beşiktaş'ı da yenebileceklerdi. Trabzonspor hakkında ne desek her zaman ters köşe yapabilecek bir takım. Geçen yıl kendi evlerinde kaybettikleri Denizlispor ve düşen Konyaspor maçları onları şampiyonluk yanında Ersun Yanal'ı da kaybettiler. Lige çok iyi oynadıkları Sivasspor maçı ile başladılar sonrası yine bir düşüş ardından bol gollü geri dönüş. Bu sezon 6 maçta Trabzonspor' un gol yemediği maç yok. Forvet ikilisi Umut Bulut - Gökhan Ünal' ı hiç beğenmiyorum ama o kadar çok pozisyona giriyorlar ve zorluyorlar ki öyle ya da böyle gol de atıyorlar. Kahe'yi durdurabileceğini sanmıyorum Tranbzonspor defansının. Gençlerbirliği atar, Trabzonspor atar maç 1-1 e kilitlenmezse 2. golü atacak takımın maçı alacağını düşünüyorum.Muhtemel skor 2-1 ama hangisi kazanır çok zor.

Tercihim 2,5 gol üstü Güven 7/10 :) Kazandı

Hernan Jorge Crespo



Genoa - Juventus maçı İtalya Serie A' da alışılmış sertliğin yanında müthiş tempolu ve keyif veren bir maçtı. Maçın başında Juventus' a dönen ibre ilerleyen dakikalarda bu yılın göze batan futbolu ve başarılı sonuçlar alacağı belli olan Genoa' nın hırsıyla 2-1 e geldi. Ardından tecrübe konuştu 85. dakikada David Trezeguet maçın sonucunu getiren golü atınca 2-2 maçın sonucu çıktı ortaya. Son yıllarda izlediğim en güzel Serie A maçlarından biriydi.


Maçın haricinde Hernan Jorge Crespo' ya dikkat çekmek istiyorum. 1993–1996 yılları arasında River Plate' deki 62 maçtaki 24 gollük performansı onu 21 yaşında Parma'ya getirdi. İtalya ligine çabuk alışan Crespo 116 maçta 61 golle neredeyse 2 maçta 1 gollük çok iyi bir performans sergiledi. 2000 yılında Lazio'ya geçerken £16 milyon peşin para ile Matias Almeyda ve Sérgio Conceição karşılığında dünya transfer rekorunu kırdı. Burada da 54 maçta 39 gollük performansı ona İnter yolunu açtı. İnter macerası başladığında düşüşü başladı Crespo'nun. Sırayla Chelsea, Milan(kiralık), İnter(kiralık) ve son olarak 34 yaşında Genoa'nın yolunu tuttu. 34 yaşında küllerinden doğarcasına 3 maçta 2 golle başladı sezona. Dün gece takımını 2-1 öne geçirirken Mesto'nun mükemmel ortasına yaptığı kafa vuruşu topun Buffon'un önünden 90'la buluşması müthişti. Her yönüyle tecrübe ve kalite kokan gol Crespo'nun bu yıl da keyif vereceğinin göstergesi...

24 Eylül 2009 Perşembe

24 Eylül Günün Seçimleri

NEUCHATEL XAMAX - BELLINZONA üst Maç sonucu 4-1 :) Kazandı
GENOA - JUVENTUS üst Maç sonucu 2-2 :) Kazandı
MOUSCRON - ANDERLECHT 2 Maç sonucu 1-2 :) Kazandı

Genoa v Juventus

İtalya Serie A da, İnter'in tek rakibi olarak görünen Juventus sezona da çok iyi başladı. Luigi Ferraris stadına yenilgisiz hatta 4 te 4 ile gidiyorlar ki Roma ve Lazio deplasmanlarından alınan 3 er puanlar da bu 4 maçın içinde. Genoa tarafındaysa Uefa Avrupa Ligi yorgunluğuyla çıktıkları Chievo deplasmanından elleri boş döndüler. Bugun Juventus da ciddi eksikler var Del Piero, Cannovaro, Diego, Tiago, Salihamidziç ve Sissoko. Juventus'un bu sezon gol atmadığı maç yok Genao'nın ise evinde 3 golden az attığı takım yok. Bu kadar eksiğe rağmen Juventus'un en az 1 gol atacağını, Genoa'nın da en az Juventus kadar gol atacağını düşünüyorum.

Maç öyle ya da böyle 2,5 üste gider Güven 8/10 :) Kazandı

Genoa yenilmez Güven 7/10 :) Kazandı

Horoz Dövüşü

Formalar sarı lacivert ve sarı kırmızı olup boğazın iki yakasının güzide kulüplerinin maçı olsa normal bir fotoğraf olurdu. Arsenal - West Bromwich Albion Carling Kupası maçında Jerome Thomas 17 yaşındaki Jack Wilshere'ı gözüne kestirmiş kestirmesine de kırmızıyı alıp soyunma odasının yolunu tutmuş..

23 Eylül 2009 Çarşamba

1 yıl olmuş bile


Hayatı, futbolu, kanserle dalga geçmeyi herşeyden önce de Beşiktaş'ı seven bir duayendi. Top kanserden sekmişti ama zatürreyle kontripiye de bıraktı onu. 1 yıl olmuş özledik sivri dilini, isimlerden bahsederken herkese olan saygısından İbrahim yerinde İbrahim Üzülmez, Cristoph Daum deyişini. Ruhun şad olsun...

El Madrigal' de Eylül Akşamı

Büyük beklentilerle geçtim Ntv'nin karşısında, bomba transferlerden sonra ilk kez izledim Real Madridi. Hiç de tatmin olmadım. C.Ronaldo 2. dakikada yaptı yine yapacağını güzel bir vuruşla. Daha bir heveslendim haftasonu Fenerbahçe - İBB işkencesinden sonra. Sonrasında 10 kişi kalan Villareal 2. devrede oyunu dengeledi hatta gol olabilecek pozisyonlar bile ürettiler üretmesine de İspanya günlerini aratan Nihat'ı, Villareal de arayacak sanki. Nilmar eridi gitti Madrid defansının arasında. Sonrasında gelen Kaka'nın penaltısı maçın skorunu getirdi 0 - 2. Barcelona' yı izledikten sonra daha çok ekmek yemesi lazım Real Madrid'in. Bu takımın forvetinin Higuain olmayacağı da gayet açık. Pellegrini, 3 puan aldıkları El Madrigal deplasmanında 10 kişilik Villareal'den gol yemediği için defansına övgüler sıralamış...

Sen neymişsin be Abi !!

Mevkisinde Güney Amerikanın en iyisi diye geldi bir tane akılda kalan en iyi oyunu yok. Ancak Maldonado'nun Flamengo'ya gelişiyle birlikte yükselişe geçti ve Brezilya basınında"Highlander/İskoçyalı" adlı filmdeki kahramana benzetmişler. Gözden ırak olsun gönülden de ırak...

Bologna v Livorno

Bologna v Livorno

Her ne kadar istatistikler yalancı çıkarsa da bizi 4 haftası geride kalan Serie A da iki takımda 1 er gol atabilmiş. Bu kadar gol kısırı iki takımın maçında da alt seçeneğini denemek lazım.

Seçimim 2,5 gol altı

Maç sonucu 2-0 :)

Villarreal v Real Madrid

Villarreal v Real Madrid

Harcadığı inanılmaz paralarla Championship manager oynarken bile alınması zor olan isimleri kadrosuna katan Real Madrid parayla saadet olmaz lafını yutturacak gibi söyleyene. Takımın gol atma potansiyeli çok güçlü. Villareal ise iki yıl öncesine kadar Nihat sayesinde ülkemizde yeterince takip edilen bir takım olmuştu. Sezona Nihatın yerine Nilmar'ı alarak başladılar ama hiç de iyi başlamadılar. 3 maç sonunda henüz galibiyetleri yok ki bu maçta da yenileceklerini düşünüyorum. Maça oynanacak bahis konusunda ise üst seçeneğinin daha garanti buluyorum.

Real Madrid kazanır 8/10 :)
2,5 gol üstü 9/10 :(

Maç sonucu 0-2

Çok oluyorlar

Santander'i de deplasmanda 4-1 yendiler. Topu ayaklarına geldiğinde mahalle maçında büyük abilerin topu küçüklere vermeyişi gibi sinir bozucu pas trafiğiyle rakiplerini yormak bir yana deli ediyorlar. Daha 2 yıl önce takımın herşeyi Ronaldinho, ardından Deco ve bu yıl Etoo ayrıldı bu takımdan. Git gide büyüyen Messi yanına Zlatan gerçekten fazla oldu. İtalya' nın ligi süpüren İnter deplasmanında da yaptılar aynı pis oyunu ama girmedi top kaleye tek kale oyunda. Bakalım bunun sonu nereye varacak...

Uçan Balonlar



Andre Dos Santos, Brezilya’nın Konfederasyon Kupası’ndaki kadrosunda da yer almıştı. Maçları izlerken neredeyse tüm takım oyuncularının hangi takımda oynadıklarını bildiğimiz milli takımda bize yabancıydı Dos Santos. Ardından Milan, Roma, Barcelona ve Real Madrid gibi Avrupa’nın devlerinin de transfer listesinde yer aldığı haberleri Fenerbahçe'ye transferinden sonra gündeme düştü. Daha ilk hazırlık maçında attığı mükemmel gol, sonrasında Sivasspor maçında son dakikalardaki depar üzerine son vuruşu, Sevilla ve CSKA Moskova maçları dışında akıllarda kalan tek 90 dakikası olmayan Uğur Boral'dan sonra ilaç gibi gelmişti Fenerbahçe tribünlerine.



Cristian Oliviera Baroni ise Appiah ve Aurelio'dan sonra 1 yıl Maldonado ile Josico'ya katlanan bizler için 'eh işte' lerde geçti 6 hafta.



Takımın 6' da 6 ile kayıpsız devam ediyor, Daum memnun ama memnun olmayan tribündeki ve ekran başındaki Fenerbahçeli.



Brezilya gibi idman alışkanlığının çok zayıf olduğu, futbolcuların rahatlıklarıyla bilindiği bir ortamdan gelip R.Koch'un antrenman temposuna alışmak her yiğidin harcı değildir. Yetmezmiş gibi haftada 2 maç oynadıktan sonra bu futbolculardan iyi futbol beklemek hayalciliktir. Kulübende iyi alternatiflerin varken de revizyon vaktidir bu futbolcular tempoya alışana kadar dinlendirilmeliler. Sezon başında şişirilen balonlar kaliteli ama helyum takviyesine ihtiyaçları var...